17 Nisan 2021 Cumartesi

Stand By Me - Benimle Kal


When the sky that we look upon - ne zaman ki baktığımız gökyüzü Thumble and falls - yuvarlanıp da düşerse And the mountains crumble to the sea - ve dağlar, denize ufalanırsa I wont cry, i won't cry - ağlamayacağım, ağlamayacağım No i won't shed a tear - hayır tek damla gözyaşı dökmeyeceğim Just as long as you stand by me - Sadece sen yanımda olduğun sürece ”........bizim tarih öğretmeni Spencer’a veda etmeye gidiyor olmamdı. Grip filan olmuş, onu Noel tatili başlayana dek bir daha göremeyeceğimi düşündüm. Bir not yazıp bana göndermiş, eve gitmeden önce beni görmek istediğini bildirmişti. Benim artık Pencey’ye dönmeyeceğimden haberi vardı.......” Çavdar Tarlasında Çocuklar ----------------------------------------------------------------------------------------- Kahramanı'nı öldürebilir mi bir insan? Ya da neden öldürür? İşte bugün Kahramanım'dan bu ses kaydı geldiğinde çok değişik düşüncelere daldım... Kahramanım böyle düşünebileceğimi tahmin etmiş miydi acaba? Düşünsenize John Lennon'u Kahramanı yapmış bir ergen gün geliyor Kahramanı'nı öldürüyor... Ben de Rehveç romanımda Kahramanım'ı öldürdüğüm sahneyi hatırladım, salya sümük ağlamıştım. Çok ağlarım ben. Bazıları erkek adam ağlamamalı dese bile umurumda değil benim. öyle bir ağlarım ki... Ağlamazsam korksunlar benden... Ağlarsam sorun yok demektir. Hatta o ağlama anımı, yani Kahramanım'ı romanımda öldürdüğüm sahneyi, paragrafı, o sekansı yazarken, ağlarken, kendimi çekmiştim. Selfie diyorlar ya... Saklıyorum o fotoyu da. Kahramanım'a zamanı geldiğinde göstereceğim. İşte seni öldürdükten sonraki halim buydu diyeceğim. John Lennon'u öldüren genç de ağlamış mıydı acaba? Ya da onu gerçekte öldürdüğünün farkında değil miydi? Ya da o da mı bir roman yazıyordu yoksa? Cebinden kitap çıktığına göre, sıkı bir kitap okuyucusu olmalı. Kim bir cinayetten sonra polisi beklerken kitap okuyabilir? Ne değişik değil mi? Kahramanınızı öldürüyorsunuz ve geçip bir köşede kitap okuyorsunuz... Okumak isterdim, o olay ile ilgili tüm yazılanları okumak isterdim. O gence ne oldu acaba? Tamamen bilmiyorum biliyor musunuz? Hiç bir fikrim yok. Araştırmayacağım da, beni etkilesin istemiyorum. Yani, Kahramanım'ı öldürdüğüm sahneyi değiştirmek istemiyorum. O benim Kahramanım ve o sahne de benim yazdığım bir ölüm sahnesi. Ama var ya, salya sümük bir sahne... Merak ediyorsunuz değil mi? Ne zaman çıkacak bu romanın diye çok merak içindesiniz değil mi? Yok be ne meraklanması, kimsenin umurunda bile değil... Kahramanım bu satırları okuyorsa o merak edebilir ama. "Beni öldürmeyin, ben ölmek istemiyorum." diyebilir belki... Ama roman bu ya... Kahramanım bunları yazmama sebep oldu bugün. Vardır bunda da bir hayır. Belki çok ara verdiğim Rehveç romanıma dönmenin vakti gelmiştir. Kuluçka dönemleri arada sırada karın doyurma mazeretiyle bölünebilir ama uzun süre uzak kalınırsa soğuma sorunu çıkabilir. Merak etme Kahramanım, ne soğuması 7/24 seninle yaşıyorum ben. Satır satır, kelime kelime, cümle cümle bu kitap ile yaşıyorum bu aralar. Ne kadar aralar? Aylar mı? Yıllar mı? Haklısınız belki yıl oldu ama olsun be... İnsanın Kahramanı kolay olmuyor. Kahramanım benim, iyi ki bu kaydı gönderdin bugün. Haydi dedin, soğutma sakın dedin. çalışmaya devam dedin. Ben de her zamanki cevabımı veriyorum sana: Peki... Ahmet Gencal 17 Nisan 2021 saat:22:22 #StandByMe #ÇavdarTarlasındaÇocuklar #JohnLennon

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder